Baş dönmesi ve denge bozukluğu oldukça sık rastlanan yakınmalardandır. Hastaneye başvuruların %3 ünü oluşturmaktadır. Baş dönmesi ve denge bozukluğu oldukça fazla sayıda hastalık tablosunda ortaya çıkabilmektedir. Başı dönen hastalarda altta yatan nedene ulaşmak için hastanın yakınma ve öyküsünün ayrıntılı ve sistematik bir şekilde ele alınması gerekir. Bu bakış açısının uygulanması halinde denge bozukluğu hastaları kısa zamanda mevcut bulgular ile ilgili branş hekimi sayesinde erken tanı ve tedavi olanağına kavuşabilmektedir. Hastadan alınan ayrıntılı bilgiler ile tanı için basamak basamak otonörolojik ve sistemik muayeneler, yardımcı olabilecek görüntüleme ve kan biokimya testleri elektronistagmografi (ENG) yapılabilmektedir.
Elektronistagmografi (ENG), görsel ve kalorik uyaran ile oluşturulan göz hareketlerinin kaydedilmesine dayalı bir testtir. ENG periferik ve santral denge sisteminden kaynaklanan baş dönmesi şikayeti olan hastalarda lezyonun yerinin ve tarafının saptanmasına dair bilgi verilebilmektedir. ENG’den elde edilen bulgular Kulak Burun Boğaz gerekirse Nöroloji doktorlarının muayene bulguları ve gerektiğinde yapılan diğer görüntüleme – testler (biyokimya ve vestibuler test sonuçları ) ile beraber değerlendirilmelidir.
Bebeklerde, oyun çocuklarında ve mental reterdasyonlu hastalarda işitmeyi değerlendirmek oldukça zordur.Yenidoğan bebeklerde işitme taraması gürültüye bağlı kullanılan ototostik ilaçların yarattığı koklea(iç kulak salyangozu) hasarını tespit etmek için Otoakustik Emisyon testi ile gerçekleştirilmektedir.
BERA (brain system evoked response audiometry) ses uyarısına karşı duyma siniri ve beyin sapında oluşan cevapların kafaya yerleştirilen yüzey elektrodları yardımı ile saptanması esasına dayanır.Özellikle risk içeren yenidoğan bebeklerde ve çocuklarda diğer işitme testlerinin yapılamayacağı durumlarda kullanılır.
Çocuklardaki risk faktörleri;
Horlama, erişkin hastaların çok büyük bir kısmında zaman zaman olmaktadır.Bu kişilerin 1/3’ü sürekli horlamaktadır. Horlama sosyal olarak ciddi bir sorun olduğu gibi bazen kişinin sağlığını tehdit eden bir problem haline de gelebilmektedir. Horlama basit tedbirlerle tedavi edilebileceği gibi gerekli görülürse cerrahi bazı girişimlerle de tedavi edilebilmektedir. Her pozisyonda horlayan ve uyurken nefesi duran hastaların uyku laboratuarında uyku testi ile değerlendirilerek tedavisi planlanmaktadır.Uyku testi sonucuna göre cerrahiden yarar görecek hastalara tıkanıklığı yaratan bölgeye göre burun septum eğriliğinin düzeltilmesi, burun etlerinin küçültülmesi, hava yolunun genişletilmesi ve tıkanıklığın ortadan kaldırılması amacı ile yeni bir yöntem olan kansız tonsillektomi ameliyatı (thermal welding ile tonsillektomi), radyofrekans cerrahisi, yumuşak damak ve küçük dilin yukarı alınması, çenenin öne alınması operasyonları ile tedavi imkanı sağlanabilmektedir.
Ses kısıklığının değerlendirilmesinde Videostroboskopi kullanılmaktadır.Bu modern cihaz ile ses tellerinin ayrıntılı değerlendirilmesi yapılabilmekte, gerek tanı aşamasında gerekse teropatik girişimler sırasında iyileşme kayıt altına alınarak takibinin daha ayrıntılı yapılmasını sağlanabilmektedir.
Burun tıkanıklığına yol açan nasal septum eğriliği (deviasyon), alt konka hipertrofisi, kronik sinüzit gibi hastalıklar da hastanelerimiz Kulak Burun Boğaz uzmanları tarafından endoskopik olarak operasyonla düzeltilmekte ve tedavi imkanı sağlanabilmektedir.
Kulak Burun Boğaz bölümünde uygulanan cerrahi girişimler